ABD Başkanı Donald Trump, görevde bulunduğu sırada yine kadın gazetecilere karşı aşağılayıcı bir ifadeye başvurdu. Dün, Beyaz Saray’ın özel uçağı Air Force One’yla Washington’dan Florida’daki Mar-a-Lago’ya giderken yaptığı basın açıklamalarında bu kez Bloomberg muhabiri Catherine Lucey’nin yönelttiği Jeffrey Epstein dosyalarıyla ilgili bir soruya sinirlenip, muhabire “Sessiz ol. Sessiz ol, domuz” şeklinde hitap etti.
Lucey, basın açıklamasında Trump’a “Eğer dosyada suçlayıcı delil yoksa neden hâlâ açıklanmıyor?” diye sordu ve Epstein’a ait belgelerden birinde Trump’ın “the girls” ifadesiyle ilişkilendirildiğini hatırlattı.
Trump ise “Bununla hiçbir alakam yok, yıllar önce kötü bir ilişkimiz oldu” diyerek iddiaları reddetti.
Epstein’e ait yaklaşık 23.000 belgenin arasından üç tanesi Pazartesi günü Kongre’ye teslim edildi ve kamuoyuyla paylaşıldı. Trump, 2024 başkanlık kampanyası sürecinde bu dosyaları açma sözü vermişti; ancak bu açıklamanın ardından kamuoyundaki baskının ardından tutumu değişti ve “Değilse neden saklıyorsunuz?” sorusu üzerine alaycı bir şekilde muhabire sert çıktı.
Bu olay, Trump’ın kadın gazetecilere karşı kullandığı ağır ifadelerin yeni bir örneği olarak değerlendiriliyor. Geçmişte de kadın gazetecilere yönelik “şişko domuz”, “köpek” gibi sözlerle eleştirilen Trump, basın özgürlüğü ve kadın-erkek eşitliği açısından tekrar tartışma odağı oldu.
Basın mensupları ve demokratik kurumlar, yöneticilerin eleştiriye verdiği bu tarz kişisel tepkilerin demokratik açıklık ve hesap verebilirlik açısından zararlı olduğunu vurguluyor.