Popüler müzik grubu Manifest, grup üyesi Esin Bahat’a yönelik sosyal medya üzerinden yapılan aşağılayıcı paylaşımlara karşı harekete geçti. Grup, söz konusu içeriklerin dijital delil olarak kayıt altına alındığını ve sorumlular hakkında hukuki sürecin başlatıldığını duyurdu.
Türkiye’nin son yıllarda en çok konuşulan müzik gruplarından biri olan Manifest, grup üyesi Esin Bahat’a yönelik sosyal medyada yapılan hakaret ve aşağılayıcı paylaşımlar nedeniyle hukuki yollara başvurdu.
Grup, resmi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, paylaşımların dijital delil olarak tespit edildiğini ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdi.
“Değerli üyemiz Esin hakkında sosyal medya platformlarında sistematik biçimde yayılan aşağılayıcı içerikler tarafımızca resmi surette dijital delil olarak tespit edilip kayıt altına alınmıştır. Sorumlular hakkında hem hukuki hem cezai süreç başlatılmış olup, tüm süreç avukatlarımız ve tarafımızca titizlikle takip edilmektedir.”
ifadeleriyle yapılan açıklamada, kamuoyuna sonuçların paylaşılacağı belirtildi.
Grup üyelerine yönelik linç süreci
Sueda Uluca, Hilal Yelekçi, Lidya Pınar, Zeynep Oktay, Mina Solak ve Esin Bahat’tan oluşan Manifest, bugüne kadar yayımladığı 12 şarkı ile dijital müzik platformlarında milyonlarca dinlenme elde etti.
Ancak grup, geçtiğimiz aylarda ilk büyük konserlerinin ardından haklarında başlatılan “teşhir suretiyle hayasızca hareketlerde bulunma” suçlamasıyla gündeme gelmişti.
Kısa süreli gözaltı sürecinin ardından grup üyeleri adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti.
Hazırlanan iddianamede, üyeler hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
Esin Bahat: “Gerçekten etkileniyorum”
Son günlerde linçlerin hedefi haline gelen grup üyesi Esin Bahat, geçtiğimiz haftalarda verdiği bir röportajda sosyal medya saldırılarının kendisini derinden etkilediğini belirtmişti.
“Çok üzülüyorum, kırılıyorum, bazen ağlıyorum. İnsanlar beni beğenebilir ya da beğenmeyebilir. Ben sadece kendimi geliştirmeye çalışıyorum, empati kuruyorum ve düzenli olarak psikoloğa gidiyorum. Gerçekten etkileniyorum, yalan söylemeyeceğim.”
Bu açıklamanın ardından bazı çevrelerde destek mesajları paylaşılırken, bazı kullanıcıların ise Bahat’a yönelik olumsuz yorumları sürdürmesi grubun resmi bir adım atmasına neden oldu.
Dijital linçlere karşı yasal mücadele
Manifest üyeleri, hem kendi hukuk ekibi hem de bilişim suçları avukatları aracılığıyla paylaşımların tespit edilmesi sürecini yürütüyor.
Grubun açıklamasında, bu tür linçlerin yalnızca kişisel hak ihlali değil, sistematik bir dijital şiddet örneği olduğu vurgulandı.
Hukukçular, bu tarz saldırıların Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi kapsamında “hakaret suçu” olarak değerlendirilebileceğini, ayrıca kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle tazminat davası açılabileceğini belirtiyor.