728x90
ARKAYI FENERLEYELİM BEYLER!!!!

Genç Fenerbahçeliler hatırlamaz, ama biz yaşların tramvasıdır. Arkayı fenerliyelim.
85/86 yılında hem kupa hem de ligde Samsunspor'a 4-0 yenilince dolmuşa binemez olmuştuk, yıllar sonra bu tatlı espri ile Fenerbahçe-Samsunspor maçını seyre daldık.
Fenerbahçe'nin AYKUTSX futbolu kesinlikle seyirciyi hoplatacak bir oyun değil, memur zihniyetli, adrenalinden mahrum "Uzun Vadeli" yatırımcı coşkusun da maçlar izleyeceğiz.
Türk antrenörlerinin iki ana sistemi var, büyük takım antrenörü isen az risk, ama kaliteli ayakla topa sahip al sonuç al, Anadolu takımlarını çalıştırıyorsan savunma örgüsünü sağlam yap hızlı atletik forvetlerle "Tarih" yaz.
Hüseyin Eroğlu'nun yerleştirdiği bu sistem, özellkle "Oliver Ntcham" yönetiminde, Fofana gibi teke tek adam geçme yeteneği hızlı hücumcularla sonuç sağlayacak gibi. "Çoşkulu Samsun Seyircisi" biz bu lige yakışıyoruz mesajı verdi.
Fenerbahçe İsmail hocanın sisteminde "UYUT ve GOLÜ bul" stratejisine sadık kalacak belli ki, bana Aykut hoca ile çok gol attığımız bir sezonu hatırlattı, Aykut hocayı eleştirirken arkadaşlar "Haksızlık etme 75 golümüz var" deyince gayri ihtiyari "uyumaktan golleri görmemişim" demişim.
Çift çıpa, nasıl girdi futbol dünyasına hatırlamıyorum, ama savunmadan hızlı çıkan takımlar için getirilen bu sistem futbolun katili, İSMAİL-MERT HAKAN ikilisi fenerin çıpası, pozisyon üretkenliği zayıf orta saha organisazyonu,
Hal böyle olunca "kurt" kemirmeye hazır, FRED İLE SZYMANSKİ yanyana oynarmı oynamaz mı?
Fred ilk maçı olmasına rağmen kalitesini gösterdi. Gözlerin pasını silen golü "şıklık" adına iptal edilmemeliydi, gerçekten bazı goller "estetik açıdan" değerlendilirilmeli, "parmak ucu, burun farkı"" çizgileri dikkate alınmamalı.
Futbolda ikili/üçlü uyumlar çok önemli Çeko/Cengiz(CC) ikilisi bu açıdan fark yaratacaklar. Özellikle "atak sonlandırma" performansı artarsa ÇEKO'nun etkisi artacak ve kontra karşısnda yaşanacak zaafiyetler ortadan kalkacak.
OOSTERVWOLDE ise bu sene adından çok bahsettirecek sinyalleri vermeye devem ediyor.
Ligin başı ne kadar hasarsız geçilirse sonu o kadar az stresli olur.


metinyuksel
12 Şubat 1963 tarihinde Ankara’da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1988 yılından 1994 yılına kadar Sermaye Piyasaları Kurumu’nda Uzman Denetçi sıfatıyla çalışma yürüttü. Borsaya olan ilgisi, yolunun aracı kurumlarla kesişmesini sağladı ve 1994-1998 yılları arasında Emper Menkul, Emlak Yatırım ve İstanbul Yatırım A.Ş’de Genel Müdür Yardımcısı olarak çeşitli görevlerde bulundu. 1999 yılından itibaren finansal danışmanlık macerasını bağımsız olarak yürütme kararı aldı ve 2001 yılında İyi Şirket Danışmanlık A.Ş’yi kurdu. Alanında dünyaca tanınan bir danışmanlık şirketi olan, Belçika merkezli Deminör A.Ş ile ortaklık anlaşması imzalayarak faaliyet alanını genişletti. Gerek bireysel gerekse firma bazında, kurumsal yönetim ve kurumsal finasman danışmanlığı hizmetleri, aile şirketlerinin kurumsallaşması, şirketlerin kurumsal yönetim derecelendirilmesine hazırlanması, şirketlerin halka arzı ve finansal/stratejik ortak bulunması konularında hizmetler verdi. Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında yer alan Bosch Profilo, Tamek Gıda, Zorlu Grubu, Doğan Grubu, Ciner Grubu, Siemens, Ataç İnşaat, Uyum Gıda ve birçok büyük ve orta ölçekli şirketlere danışmanlık yaptı. 2010-2011 arasında TAMEK Gıda’nın Genel Müdürü (CEO) görevini yürüttü. Hâlen önemli şirketlere danışmanlık hizmeti vermeye devam eden Yüksel, finansal okuryazarlık, araştırma yöntemleri, temel analiz, finansal analiz, finansal model hazırlama, risk yönetimi, portföy yönetimi ve borsada yatırım stratejileri dâhil olmak üzere birçok alanda yatırımcılara destek veriyor.