Göbeklitepe'nin Sırları Derinleşiyor: Tarih Yeniden Yazılıyor!
Dünya tarihini değiştiren keşiflerin merkezi Göbeklitepe, yeni bir gizemle daha gündemde. Kazı heyeti, ana tapınak alanlarının (özellikle D Tapınağı olarak bilinen merkezin) dışında, ancak onunla bağlantılı bir yamaçta yeni bir ritüel alanı keşfettiğini duyurdu.
Keşfedilen alan, ana tapınakların kalabalığından uzakta, yaklaşık 800 metre kuzeybatıda, vadiye hakim bir noktada yer alıyor. Burası, alıştığımız T şeklindeki devasa sütunlara sahip bir tapınak değil. Aksine, üzeri özel olarak düzleştirilmiş, dairesel bir platform şeklinde. Alanın tam ortasında, devasa bir "ocak" veya "sunak" (kurban/adak yeri) olduğu düşünülen, yoğun ateş izleri taşıyan bir yapı tespit edildi.
Arkeologları en çok heyecanlandıran şey, bu alanda bulunanlar oldu:
Ana tapınaklarda da ziyafetlere işaret eden hayvan kemikleri vardı, ancak buradaki kemiklerin çoğu yanmış ve yoğun kül katmanları içinde bulunmuş. Bu durum, burada sürekli ve yoğun bir "ateş ritüeli" yapıldığını gösteriyor.
Alanın etrafında, bilinçli olarak kırılıp oraya atıldığı düşünülen yüzlerce küçük, stilize edilmiş insan ve hayvan figürini (küçük heykeli) bulundu. Arkeologlar, bu 'ritüel kırma' eyleminin bir adak veya tören şekli olabileceğini düşünüyor.
Bu yeni alan, Göbeklitepe'nin kullanım amacına dair teorileri altüst edebilir:
- Teori 1 (Eski): Göbeklitepe, devasa T sütunlarıyla büyük, toplu 'halk ayinlerinin' yapıldığı bir merkezdi.
- Teori 2 (Yeni): Bu yeni alan, ana tapınaklardaki büyük ayinlerden farklı olarak, belki daha "özel" bir grubun (örneğin şamanların, din adamlarının veya ileri gelenlerin) katıldığı, ateşe ve adaklara dayalı farklı ritüeller için kullanılıyordu.
Kazı Heyeti Başkanı, "Göbeklitepe'yi bir 'katedral' sanıyorduk. Belki de burası, içinde katedrali, manastırı ve özel sunu alanları olan dev bir inanç kompleksiydi" şeklinde bir açıklama yaptı. Bu keşif, 12.000 yıl önceki o dönemin insanlarının inanç sisteminin, sandığımızdan çok daha katmanlı ve karmaşık olduğunu ortaya koyuyor.

